Press release

Payday www.refusingtokill.net +44 20 7 267 8698 payday@paydaynet.org

Eylem Uyarısı: Mehmet Bal tutuklandı & işkenceye maruz kaldı

Türk vicdani retçi Mehmet Bal 8 Haziran 2008’de tutuklandı. Beşiktaş İnzibat’ta gözaltında görevliler tarafından darp edildi ve su, tuvalet ihtiyaçlarından mahrum bırakıldı.

 

Ertesi gün Hasdal Askeri Hapishanesi’ne gönderildi ve burada zorla saçları kesildi ve diğer mahkumlar “gereken neyse yapmaları” için teşvik edildi. Mahkumlar, Bal’ı neredeye yarım metre uzunluğunda ve bilek kalınlığında sopalarla dövdüler. Ardından Mehmet Bal, bilincini tekrar kazansın ve dayağın devam edilsin diye soğuk duşa sürüklendi.

Mehmet Bal saldırıdan sonar Gümüşsuyu Askeri hastanesine götürüldü. Boynunu, bacaklarını ve kollarını dayak yüzünden hareket ettirememesine rağmen hastanede yatırılmadı ve sedyede hapishaneye geri götürüldü. Bal şu anda İstanbul’daki evinden yüzlerce kilometre uzakta, Adana Askeri Hapishanesinde. “Suçu” öldürmeyi reddetmek.


Türkiye vicdani retçilerin de içinde olduğu politik tutukluların davaları ve işkence edilmeleri ile ilgili uzun bir tarihe sahip. Vicdani retçiler serbest bırakıldıktan sonra bile kaçak yaşamak durumunda kalıyorlar ve kovuşturmalar hiçbir zaman bitmiyor. Vicdani ret yasal olar tanınmıyor.[1]

 

Osman Murat Ülke 1996 ve 1992 arasında, 7 kez , 2 yıldan fazla bir zaman için tutuklu kaldı. 

 

Halil Savda, Kürt bir vicdani retçi, 27 Mart 2008’den beri hapiste ve red nedeniyle 11,5 ay hapse mahkum. Savda ayrıca Türk Ceza Yasasının 318 maddesi uyarınca, 2006’da, Lübnan’da askeri görev yapmayı reddeden iki İsrailli’yi destekleyerek halkı askerlikten soğuttuğu gerekçesiyle  6 aya mahkum edildi.  

 

Mehmet Tarhan, Kürt, gay, vicdani retçi, 2005-6 arası 11 ay hapiste kaldı. Bu sure içinde işkenceye uğradı ve linç girişimine maruz kaldı

Ocak 2006’ta, Osman Murat Ülke’nin davasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi vicadni retçilerin tekrar tekrar mahkum edilerek, sosyal ölüme yol açan yarı gizli bir hayata mecbur bırakıldığına hükmetti.  Avrupa Bakanlar Konseyi birçok kere Türkiye’yi insan haklarındaki sicili nedeniyle kınadı.

Uluslararası baskı ile Ülke ve Tarhan artık hapiste değiller, fakat her an tekrar tutuklanabilirler. Türkiye vicdani reddi yasallaştıracağına söz verdi ancak henüz hiçbir şey yapmadı.  


Ülke, Tarhan ve Savda için kampanya yürüten, Payday’dan Michael Kalmanovitz şöye diyor;

 

“Türkiye’de vicdani retçiler anti-mlitarist tavırda buzdağının sadece görünen kısmı. Muhtemelen yarım milyon erkek asker kaçağı. Amerika’nın desteğini alan Türkiye direnişi kırmak için işkence yapmakta tereddüt etmiyor. Kürtlere karşı on yıllardır süren ve şu anda Irak’a taşmış olan savaş için erkeklere ihtiyacı var. Uluslararası savaş karşıtı hareket içindeki bizler Mehmet Bal ve diğer vicdani retçileri desteklemeliyiz. Savaşı durdurmak için askerlerin reddi hayatidir.”  

 

Payday insanlardan, acilen Türk otoritelerine ve Avrupa parlementosuna aşağıdakileri talep etmek için yazı (aşağıda örnek mektubu görebilirsiniz) yazmalarını istiyor;  ·        Mehmet Bal’a karşı, görevliler ve diğer mahkumlar tarafından gerçekleştirilen saldırı ve yıldırma çabaları dahil kötü muamele şimdi sona erdirilmelidir.

 

·        Bağımsız tıbbi muayene ve uygun tedavi acilen sağlanmalıdır.

·        Saldırıyı organize eden hapishane görevlileri ve mahkumların dava edilmesi ve   cezalandırılması için acilen soruşturma açılmalıdır. 

·        Acilen koşulsuz serbest bırakılmalıdır.

 

Ayrıca Avrupa Birliği’nden, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişi için yapılacak görüşmelerde vicdani retçilerin kovuşturulmalarının son bulmasını ve öldürmeyi reddetme hakkının tanınmasının ön koşul olarak koyulmasını talep ediyoruz. 

 

Herkes savaşlardan ve diktatörlüklerden özgürleşmiş, öldürmeye değil bakıma yatırım yapan bir  dünyada yaşamak için öldürmeyi reddetme hakkına sahip olmalıdırlar.

Öldürmeyi reddetmek suç değildir ve insan hayatının korunması desteklenmelidir, cezalandırılmamalıdır.


NOTLAR

 

[1]Türkiye, Avrupa İnsan Hakları anlaşmasının 9. maddesini ve imzacısı olduğu Uluslararası Sivil ve Politk Haklar Sözleşmesinin 18. maddesini ihlal etmekte ve vicdani reddi tanımamaktadır.  

 

[2] Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.